SONUÇ RAPORUNUN ÖZETİ

İSTANBUL için SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ   ( İstanbul – 2012 )       
YTÜ + İSTANBUL ÜNİV. + 7TP ÜNİV.
Prof.Dr. Haluk Çeçen ( HH )
Prof.Dr. Namık K. Öztorun 
Prof.Dr. Cengiz Toklu
PROJEYİ ŞEKİLLENDİREN SAPTAMALAR ve PRENSİPLER ; ( Şubat 2024 )
İstanbul’u ya Biz dönüştüreceğiz ya da Deprem 
Potansiyel Afet Bölgesi olan İstanbul’da Mülkiyet Hakkı, Yaşam  ve/veya Kamu Hakkı’nın önüne geçemez
Riskli yapı yıkımlarında kat maliklerinin %51’inin onayı yeterli olmalı
( Riskli yapılar hem içlerinde hem de kentte yaşayanlar için tehdit oluşturuyor )
İstanbul çökerse Türkiye çöker !..
İstanbul’u Çağdaş ve Sürdürülebilir bir metropole dönüştürmek Türk Milleti için -Siyaset Üstü- Milli ve Mecburi bir görevdir.
Bu Can Verici projeyi -depremden önce- bitirebilmek için, tüm  Uygulayıcı Paydaşların 
( ÇŞİD Bakanlığı, TOKİ & Emlak Konut, İBB & KİPTAŞ, İlçe belediyeleri, GYO lar ) ve 
Denetleyici Paydaşların ( İstanbullular, Üniversiteler, Meslek Odaları, Koruma ve Yenileme Kurulları, Siyasi Partiler, STK lar ) 
-Milli Seferberlik bilinci- ile yapıcı katkılarda bulunmaları şarttır. ( Katılımcı yaklaşım )
Semti dönüştürmek yoktur, kenti dönüştürmek vardır ( Bütüncül yaklaşım ) ; 
O kent, İstanbul Metropolüdür.
Sürdürülebilir Dönüşüm çözümleri ( sürdürülebilir ortamlar, yapılar, malzemeler, temiz enerji,…) önce İstanbul metropolünün bütünü için üretilmeli. Oradan ilçelere, mahallelere, ada ve parsellere inilmeli. 
Günümüzdeki bütüncül olmayan uygulamalar İstanbul’u yamalı bohçaya dönüştürüyor !..
Dönüşüm süreci -Hukuksal, Yönetsel, Finansal, Sosyal, Çevresel ve Yapısal-  Uzmanlık Komitelerinin ( UK ) danışmanlık destekleriyle yürütülmeli.
( 6 Boyutlu Bütüncül Yaklaşım )
Böylesine kapsamlı  bir dönüşüm projesi, ancak siyasi partilerden Bağımsız çalışabilecek, Tam Yetkili bir Dönüşüm Üst Kurulu ( DÜK ) tarafından geliştirilip uygulanabilir. 
DÜK özel bir kanun ile kurulmalı ve başında da -olabildiğince çok paydaşın onaylayacağı- çok yönlü bir uzman olmalı.
PROJE UYGULAMA KURGUSU
( Not : Bu kurgu 2012 Yılında Kamuoyu’nu ve diğer ilgililer ile yetkilileri İstanbul’un karmaşık dönüşüm sürecinin kapsamı hakkında bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için  geliştirilmiştir.
Önerilen kurgu taslağı -uygulama zamanının şartlarına göre- güncellenmelidir.
Örneğin, kurulların adları, üye sayıları, yetkileri, nasıl seçilecekleri, nasıl çalışıp işbirliği yapacakları, … )
DÜK üyeleri ( 15 kişi ) ÇŞİD Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, AFAD, İBB, İlçe Belediyeleri ( TBMM’de grubu olan siyasi partilerden seçilecek 5 kişi ), Akademisyenler ve Meslek Odaları temsilcilerinden seçilecek. 
( Tam Katılımcı Yaklaşım ).
Bağımsızlığına ve Saygınlığına özen  gösterilerek kurulacak olan DÜK’ün ‘Afet ve Seferberlik’ şartları altında alacağı kararlara kimse itiraz edememeli.
DÜK öncelikle aşağıdaki yönetsel yapıları oluşturmalı   ;
1 ) Beşer kişiden oluşacak ( Hukuksal, Yönetsel, Finansal, Sosyal, Çevresel ve Yapısal ) Uzmanlık Komiteleri ( UK )
2 ) On uzmandan oluşacak Dönüşüm Nazım Planı Komitesi ( DNPK ) 
3 ) Tüm paydaşların, DNPK’nın, Uzmanlık Komitelerinin-UK lerin, birer temsilcilerinden oluşacak Dönüşüm Danışma Kurulu ( DDK )
4 ) ‘Sürdürülebilir Kentsel Dönüşümün Temel İlkeleri’nin saptanacağı Dönüşüm Kurultayı.
( Kurultaya tüm paydaş temsilcileri ile UK ve DNPK’nin tüm üyeleri katılacaklar ve hızla uzlaşmaya odaklanacaklar )
5 ) DNPK, mevcut Nazım İmar Planını -Dönüşüm Temel İlkeleri çerçevesinde- güncelleyerek Dönüşüm İmar Planını ( DİP ) oluşturacak.
6 ) Metropol İstanbul’da yapılacak tüm dönüşüm çalışmalarının DİP ile uyumlu bir şekilde yürütülmesi DÜK tarafından koordine edilecek
Tam Yetkili DÜK öncelikle, Metropol İstanbul’un Dönüşüm İmar Planı’nın ( DİP ) geliştirilmesine odaklanacak.
Ardından da metropol çapındaki uygulamaların DİP çerçevesinde yapılmasını sağlayacak.
İyi planlanırsa ve Milli Seferberlik Bilinci ile Titizlikle ve Tavizsis bir şekilde uygulanırsa, İstanbul -10 yıl içerisinde- Çağdaş bir Metropole dönüştürülebilir.
İstanbul’un hedeflenen Bütüncül Yaklaşım ile dönüştürülmesi süreci -iyi planlanırsa- Türk ekonomisine yük olmak yerine onu şaha kaldırabilir.
İstanbul tarihi, doğal ve kültürel değerleri ile sadece Türk Milleti için değil, aynı zamanda tüm diğer milletler için de -korunması gereken- nadide bir Dünya Mirasıdır.
Ev ödevimizi ( DİP ; Dönüşüm İmar Planı ) bitirdikten sonra, dünya milletlerine yapacağımız Uluslararası İşbirliği çağrısı ciddiye alınacak ve sıcak karşılanacaktır.
 ( Yunanistan’ın Atina’daki Akropolis’in restorasyonu için AB’den milyarlarca Euro aldığını hatırlayalım ).
Dolayısıyla, İstanbul’un 39 ilçesinde değişik ülkelerle -DİP çerçevesinde ve DÜK’ün eşgüdümünde- işbirliği yapabiliriz.
Böylece, hem 39 ülkenin teknik ve finansal katkıları sağlanabilir, hem de sahaya çıkacak ülkeler arasında oluşacak yapıcı rekabetin sonucunda daha hızlı ve kaliteli üretim sağlanabilir.
Dönüşüm çalışmaları bittiğinde her ilçede -orada devreye giren ülkelerle- Ticaret ve Kültür Merkezleri ( Türk – Alman, Japon, Azeri, … ) açılmalı.
Neticede, Çağdaş bir Metropole dönüştürülmüş olan İstanbulumuz, her ilçesindeki Uluslararası Ticaret ve Kültür Merkezleri ile de gerçek bir Dünya Başkenti konumuna da yükseltilmiş olur. 
Öyle bir konumun İstanbul’la beraber tüm Türkiye’ye de sağlayacağı çok yönlü kazanımlara paha biçilemez.